Yaşam döngüsündeki bazı olaylar bizleri daha fazla değiştirip dönüştürebilir. Evlilik de böyle bir süreçtir, ilişkiyi sürdürmeye gönüllülük içerir bu karar ve muhtemelen hiçbir çift boşanmak için hayatlarını birleştirmek istemez. Evlilikte ilişkisel zorluklar yaşamamız şüphesiz olasıdır. Pek çok stres faktörü ile yaşama devam etmek durumundayız, bazen kaynaklarımız da sıkıntılarımızla baş etmek için yetersiz kalabilir, fakat bunlarla baş ederken çift olarak birbirimize ne kadar desteğiz, ne kadar birbirimiz için oradayız, ne kadar birbirimize güvenli liman olabiliyoruz?
Tartışmaların ve taşmaların yoğunlaştığı, çatışmaların sıklıkla yaşandığı ilişkilerde çiftler birbirlerine sağlıklı bir şekilde ulaşabilmekten ne yazık ki uzaktır ve bu durumlarla baş edebilmekte zorlanıyor olmaları olasıdır. Bu noktalarda sağlıklı iletişim becerileri kazanabilmek, sağlıklı şekilde tartışabilmek, farklılıklarla da nasıl bir arada kalınabileceği konularında uzman desteğine başvurulabilir.
Çiftler bazen terapi sürecine birbirlerine ve ilişkilerine son bir şans vermek için başvurabilir, fakat süreçte boşanma kararına varabilirler. Ya da boşanma kararını öncesinde alıp sonrasında terapi sürecine başvurmak da oldukça sağlıklıdır. Bu süreçte bireylerin tüm duygularını yaşamaya izin verebileceği, üzüntüsünün/acısının/yarasının partneri tarafından da duyulabileceği bir alan yaratılması önemlidir. Her süreç gibi evlilik süreci de bir kapanışı hak eder, özellikle çiftin çocukları varsa boşanma sürecinden sonra da iletişim kurmaları olasıysa boşanma sonrası nasıl daha iyi birbirlerine yaklaşabilirler konuları konuşulmalıdır.
Evlenmek gibi boşanmak da sağlıklı bir seçenek olarak yeniden çerçevelenebilir; eğer ki çift kendilerine ve birbirlerine zarar veriyor, yaşanan taşmalar sonrası bu durumdan çocukları olumsuz olarak etkileniyorsa, artık hiçbir şekilde birbirlerini göremiyor ve duyamıyorlarsa, sıkıntılar sonrası sorumluluk alınmıyorsa, telafi gerçekleşmiyorsa, haklı-haksız konuları sonlanmıyorsa ve ilişkide kendilerini yalnız, mutsuz ve umutsuz hissediyorlarsa, ilişkisel zorlukları işlevselliklerine de zarar vermeye başladıysa ilişkinin iyiliği için tarafların ilişkileri adına bir karar verme sorumluluğu almaları beklenir.
Her çiftin ilişkisi kendine hastır ve bu nedenledir ki her boşanma süreci zorluklarla doludur ve boşanma sonrası süreçte de zorluklar yaşanacaktır diyemeyiz. Tabi ki olası risk faktörleri vardır; duygusal, bedensel, düşünsel, davranışsal değişimler yaşanabilir. Boşanma bir yas sürecidir ve her birey kabul aşamasına farklı hızlarda, farklı yoğunluktaki duygularla gidecektir. Bu süreçte olası zorluklarla baş etmek için onlara ne iyi geliyorsa onları yapacaklardır, kaynaklarını kullanmaya çabalayacaklardır. Koruyucu faktörler de baş etmede yardımcı olacaktır; sağlıklı sosyal ilişkiler, düzenli egzersiz, sağlıklı yeme düzeni, uyku hijyeni, bizlere güven veren/iyi gelen rutinlerimizi sürdürme vs.
Unutulmamalıdır ki hem boşanma sürecinde, hem de sonraki süreçte bireyleri destekleyecek olan şeyler; bireylerin tüm duygularına alan açmaları, olası kaynaklarını kullanabilmeleri, rutinlerine devam etme çabaları, kendileriyle ve diğerleriyle bağlantıda kalmaktan geri durmamalarıdır. Bu süreçte çok anlaşılır ki duygusal bagajlar kişilere ağır gelebilir ve tek başlarına taşımakta zorlanabilirler. Bu noktalarda bireysel, çift, ya da aile terapileri desteği almak sağlıklı seçenekler arasındadır. Terapistiniz siz izin verdiğiniz sürece yolculuğunuzda size eşlik eder, kaldırmakta zorlandığınız yüklerin bir kısmını sizin için tutar ve böylece bireyler daha dengeli bir duruşla kendileri için sağlıklı yeni yollar ve seçenekler arayabilirler.